Yaklaşık 2005’li yıllardan beri bilgi teknolojileri alanına ilgi duyan(tabi o zamanlar öğrenci), bilgi teknolojileri alanına yoğun emek harcamış, yüksek lisans mezunu sade bir vatandaş…
İş hayatı nerede başladı, nerelerden geçti derseniz, ilk iş tecrübelerimi kalbimdeki şehir olan İzmir’de stajyer olarak edinmeye başladım, IBM servisinde, sonrasın Yaşar Üniversitesi bilgi işlem biriminde… O günleri hatırlamak istemiyorum aslında, hala çelik kasa ağırlığındaki o IBM sunucuları hatırlayabiliyorum, yıllar geçmesine rağmen…
Sonrasında Niobeweb, Vargonen gibi hosting şirketlerinde çalışma fırsatı yakaladım, bu şirketlerde fazlası ile stresli ama bir o kadar da öğretici pozisyonlarda çalıştım,bu pozisyonlarda görev aldığım dönemlerde, ya sistem değişti, ya veri merkezi başka bir yere taşındı derken çok sabahladım, çok öğrendim…
Ve o gün geldi, o güzel şehirle vedalaşma vaktiydi, Ege bölgesinin incisi İzmir ile vedalaştık, istikamet İstanbul…
İstanbul daki ilk durağım Endersys oldu, bu şirketin bendeki yeri çok başka, değişik bir deneyimdi benim için, sadece teknik olarak değil, insanlık namına, ikili ilişkiler adına çok fazla şey öğrendim ben bu şirkette.. Mesela çok güzel insanlar tanıdım, mesai bittiğinde hadi, bugünlük bu kadar yeter evine diyerek beni eve gönderen, mesai saatleri dışında çalışmak zorunda kalıyorsan şirketimizde bir şeyler ters gidiyordur, sorun nedir bizi bilgilendir diyen, benim yaptığım mesai den rahatsız olan patronlarım oldu mesela burada… Özetle burası teknik gelişim ve kişisel gelişimim açısından çok değerli benim için… Bu değeri bana katan değerli kişilere de buradan bir kez daha teşekkür etmek isterim aslında..
Vatan bizi bekler…
Gün oldu, vakit geldi, gün vatan borcunu ödeme günüydü, istikamet kışla marş marş ileri Türkün askeri…
Sayılı gün geçti, bu görevde tamamlandı, gelsin sıradaki dediğimiz anda Lostar ile tanıştım (Tanıyordum aslında, sadece daha samimi olduk 🙂
Lostar’lı olalı neredeyse 4 sene olacak ve burada çok fazla şey öğrendim, teknik olarak öğrendiklerim dışında, satış, müşteriyi tanıma, yönetmek gibi birçok soft yetkinliklerimi burada geliştirdim diyebilirim sanırım… Bunun dışında Lostar’ın bana kazandırdığı diğer önemli bir konu ise dostluklar olsa gerek, işe girdiğim dönem birlikte çalıştığım arkadaşlarımın bir çoğu şu anda burada değiller ancak biz hala görüşüyor, bir araya gelip saatlerce goy goy yapabiliyoruz…
İş hayatı içerisinde kısa parçacıklar halinde eğitimcilik tecrübesi edinme fırsatı da yakaladım, Bilgi Üniversitesi’nde part time olarak öğretim görevlisi olarak eğitim verdim, Linux’e olan ilgimden dolayı zaman zaman Network Akademi de Linux LPIC eğitimleri verdim.. Değişik ve güzel tecrübeler kazandım elbette, bunların içinde en güzeli üniversitede öğretim görevlisi olmaktı, heyecanlı onlarca fidanı yetiştirmek, anlatılması zor duygular bunlar..
İş hayatını anlatırken unuttuk tabi, özel hayattımda da çok iyi gelişmeler oldu bu dönemde, 8 yıllık kız arkadaşım eşim oldu, yetmedi birde dünyalar tatlısı bir çocuğumuz oldu falan falan…
Bireysel olarak hala kendi blogum(burası) ve zaman zaman vakit buldukça Çözüm Park bilişim portalında yazılar yazmaya çalışıyorum. Bunun dışında üniversite deki genç arkadaşlardan, sektördeki STK’lar dan gelen, eğitimci, konuşmacı davetlerine olumlu(mümkün olduğu kadarı ile) yanıtlar vererek destek olmaya çalışıyorum.
Yurtdışında bir üniversitede eğitim almak bir hayal hala durur içerimde, hayat bu birgün bakarsınız oda gerçek olur, bende buraya bir iki satır olarak onuda eklerim..
Hakkımda daha güncel bilgileri takip etmek için sosyal medya hesabım olan Twitter ve Linkedin hesaplarıma bakabilirsiniz.
